Ders:Açık Ve Uzaktan Öğrenme
Hazırlayan:Eren CEŞEN
KONU:KURAMLAR
DANIŞMAN:DOÇ. DR. AGAH TUĞRUL
KORUCU
A. PAIVO’NUN İKİLİ KODLAMA
KURAMI
Allan Paivio (1971) tarafından geliştirilen İkili Kodlama
Kuramı, birbirinde yapısal ve işlevsel yönden farklı iki
bilişsel alt-sistemle ilgilidir. İmgelem sistemi sözel olmayan
nesnelerin, sözel sistem ise dile ilişkin olguların bellekte
temsili ve işlenilmesi ile ilgilenirler. Paivio öğrenmede
somut kelimelerin hem sözel hem de imgelem sisteminde
temsil edilebilmesi olasılıkları nedeniyle, soyut kelimelere
kıyasla daha avantajlı durumda olduklarını savunmuştur.
Destekleyici kanıtlar, kurama karşı sunulan eleştirilerle
birlikte sunulmaktadır
• Bilgi-işleme sürecine ilişkin araştırmalarda, sözel bilişsel
süreçlere ağırlık verilmesi, sözel olmayan bilişsel süreçlerin
ihmaliyle sonuçlanmıştır. Geçen yüzyılın ilk yarısında nadiren
yürütülen imgelem (imagery) çalışmaları, araştırma
yöntemlerinin öznelliği nedeniyle eleştiriler almış ve
davranışçı akımın gölgesinde kalmaktan kurtulamamıştır
(Paivio, 1986). 1960’lı yılların sonlarında davranışçılığın
etkilerinden sıyrılmaya başlayan psikoloji araştırmaları, bilişsel
süreçlerin araştırılması üzerinde yoğunlaşmıştır. Paivio’nun
1960’lı yıllarda başlattığı çalışmalar, otuz yıllık bir çalışma
süreci sonunda, sözel ve sözel olmayan bilişsel süreçlere eşit
ağırlık veren İkili Kodlama Kuramı’nın (İKK) geliştirilmesiyle
sonuçlanmıştır. İkili Kodlama Kuramı (İKK) belleğin biri dili
diğeri ise sözel olmayan algıları temsil eden ve işleyen, iki alt
bilişsel sistemden oluştuğunu varsaymaktadır. Bilgisayarla
öğretim olanaklarının artması ve bilgisayarın yaygın
kullanılmaya başlaması, çok ortamlı öğrenmeyle birlikte
• yeniden gündeme getirmiştir. İKK veya bu kurama dayanan
kuramlar çerçevesinde çok ortamlı öğrenme konusunda pek
çok araştırma yapılmıştır. Bellek destekleyiciler, problem-
çözme, kavram öğrenme, dil öğrenme ve çok ortamlı öğrenme
gibi alanlarda yapılan çalışma sonuçları kuramın varsayımlarını
destekler niteliktedir. Son yıllarda nörofizyoloji alanındaki
araştırmalardan elde edilen bulgular da İKK’nda öngörülen
bilişsel yapıyı doğrular niteliktedir. Kuramı destekleyen
araştırma sonuçları, kurama verilen önemi artırmıştır.
KURAMIN GELİŞİMİ
Lisansüstü çalışmalarına 1954’de McGill Üniversitesi’nde
danışmanı Dr. Wallace Lambert ile başlayan Paivio’nun ilk
araştırmaları ikidillilikte bilişsel işlemlerle (bilingual processing)
ilgilidir. Dil öğrenmede çağrışım (associative habit view of
language behaviour) varsayımına göre sıfatların isimlerden önce
yer alması öğrenmeyi olumlu etkilemektedir. Çağrışım çiftlerini
öğrenmede sıfat-isim sıralamasının etkili olduğu varsayımına
şüpheyle bakan Lambert ve Paivio, sıfat-isim ve isim-sıfat
dizilerinin hatırlama açısından farklarını incelemişlerdir (1956).
Araştırma sonuçlarına göre çağrışım çiftlerini öğrenmede isim-
sıfat sıralaması, sıfat-isim sıralamasından daha etkilidir. Paivio
isimlerin sıfatlardan daha somut olduğunu, bu nedenle isimlerin
bellekteki ilgili sıfatların hatırlanmasında destekleyici birim
(memory pegs) olarak kullanılabileceğini ileri sürmüştür.
KURAMDA ÖNGÖRÜLEN BİLİŞSEL YAPI VE SÜREÇLER
• İkili Kodlama kuramında bilişsel yapı kavramı, sözel ve sözel
olmayan çevresel nesne ve olayları temsil eden bilişsel bilgi
birimleri bütününü ifade etmektedir. Bilişsel işlemler, bilişsel
yapı içinde yer alan etkinleştirme, kodlama, geri çağırma,
ayrıntılama, düzenleme/örgütleme, kontrol etme gibi işlevleri
ifade etmektedir. Bilişsel süreç bütün oluşturabilecek bilişsel
işlemler dizisi veya işlemler bütünü olarak tanımlanabilir. Birim
ise bilişsel yapı içindeki en küçük bilgi taşıdır. Birim algılandığı
duyu kanalına veya içinde yer aldığı alt-sisteme göre farklı
(sözel ve imgesel birim) adlar alabilir. İmgesel ve sözel temsiller
birbirini tamamlayan ve birbirini destekleyen birimlerdir.
Kuram her ne kadar insanın biyolojik-evrimsel gelişiminin bir
ürünü olarak genel bilişsel yapı ve süreçlere ilişkin olsa da,
kuramın odak noktası bireysel deneyimler olarak belirlenmiştir.
İnsan beyni biyolojik evrimin bir ürünü olarak kendi türüne ait
yapısal ve işlevsel özellikleri taşımaktadır.
GAGNENİN 9 ADIMLI KURAMI
• Robert Gagne en çok kendisine ait olan öğretimin dokuz
durumu ile tanınır. 1916 yılında doğdu. 1940 da Brows
Üniversitesi Psikoloji bölümünden Profesör Dr. Ünvanını
aldıktan sonra Persilvanya Devlet Üniversitesinin Connecticut
kız kolejinde öğretim görevlisi olarak çalıştı.
Gagne 1960’lı yıllarda yeni davranışçı akımın temsilcilerinden
biri olarak kabul edilmekle birlikte, sonraki yıllarda bilgiyi
işleme kuramcılarının öncülerinden biri olmuş, davranışçı
yaklaşımın ilkeleri ile bilgi işlem süreci yaklaşımının ilkelerini
birleştirmiştir. Gagne öğrenmeyi hem ürün hem de süreç
olarak ele almıştır. Gagne’ye göre öğrenme, gözlenebilir
davranışlardan dolaylı olarak anlaşılır ve öğrenme beyinde
gerçekleşir.
Gagne’nin Öğretim Modeli
• 1- Dikkati çekme
2- Öğrenciyi dersin hedeflerinden haberdar
etme
3- Ön bilgilerin hatırlatılması
4- Uyarıcı materyalin sunulması
5- Öğrenciye yol gösterme(rehberlik etme)
6- Davranışı ortaya çıkarma
7- Dönüt-Düzeltme verme
8- Değerlendirme
9- Öğrenilenlerin kalıcılığının ve transferinin
sağlanması
1.Dikkati Çekme
• Öğrenmenin en iyi şekilde gerçekleşmesi için öğrencinin
dikkatini çekecek materyaller tasarlanmalıdır. Öğretmen bu
hedef doğrultusunda görsel(resim, film vb) ve sözel(fıkra
vb) unsurlardan yararlanabilir. İnsanların çoğu biranda tek
bir konuya odaklanabilmektedir. Bundan dolayı öğrencinin
tüm dikkati öğretilecek konu üzerine yoğunlaştırılmalıdır.
Bunuda öğrencinin dikkatini çekecek yeni materyaller
kullanarak yapabilir. Öğrenciler hakkında bilgiler edinip
onların dikkatinin dağılmaması için onların ilgisini çekecek
sorular yöneltilmeli ve onlarında konuya ortak edip soru ve
görüşlerini dile getirmesi sağlanmalıdır. Böylece öğrenme
en iyi şekilde gerçekleşecektir.
2.Öğrenciyi Dersin Hedeflerinden
Haberdar Etme
• Öğretmenin öğretime başlamadan önce öğrencilere
dersin içeriği hakkında genel bir bilgi verilmelidir.
Böylece öğrenci ne öğrenmesi gerektiği hakkında
güdülenmiş olur ve konu dışına çıkmaktan
kurtulur. Derste neyin öğrenilmesi gerektiği hakkında
az çok bilgi edinmiş olur ve ona göre kendini odaklar.
Böylece dersi kavram çatışmasına düşmeden daha kısa
zamanda öğrenir. Hedefin önceden duyulması, yönetim
mekanizmasını harekete geçirir ve beklentilerin
oluşmasına yardımcı olur. Öğrencinin derste ulaşacağı
hedefleri bilmesi bu hedeflere ulaşmak için hangi
yöntem ve teknikleri uygulayacağını kafasında tasarlar.
3. Ön Bilgilerin Hatırlatılması
• Öğretilen konuların kısa süreli bellekteki bilgilerin
uzun süreli belleğe anlamlı bir şekilde
kodlanabilmesi için önbilgilerle anlamlandırılması
gerekir. Bunun için öğrenciye bilgi verilmeden
önce ön bilgilerin ortaya çıkarılması sağlanmalıdır.
Böylece öğrenci daha kolay neden sonuç ilişkisi
kurabilir. Öğretmen, öğrencilerin daha önce
kazanmış oldukları bilgileri soru sorarak,
açıklama yaptırarak, tartışarak ortaya çıkarabilir.
Bu yöntemle öğrenme daha hızlı ve kolay
gerçekleşir.
4. Uyarıcı Materyalin Sunulması
• Dersin içeriğini sunarken daha etkili ve daha verimli
bir öğretim sağlamak için stratejilerin kullanılması
gerekir. Öğrenciyi hedefe ulaştıracak materyaller doğru
seçilmelidir. Bu materyaller öğrenmeyi kolaylaştıracak
cinste olmalıdır.
Öğrenci böylelikle sunulan önbilgilerle karşılaştırır,
anlamlandırır ve uzun süreli belleğe kodlamaya çalışır.
Materyalin düzenlenmesinde öğrenci grubunun gelişim
özellikleri ve sınıf düzeyleri çok etkili bir rol oynar. “sınıf
düzeyi” denilen kavram uyarıcı durumlarının
düzenlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütlerden
biridir.
5. Öğrenciye Yol Gösterme(Rehberlik
Etme)
• Öğrenciye yol gösterme öğrenme açısından oldukça
önemlidir. Öğrenme ortamında öğrencilerin yanlış
davranışlar kazanmaması ve başarılı olmalarının sağlanması
için onlara rehberlik edilmesi gerekir.
Bunun için öğrenciye neyi nerede ne zaman ne şekilde
yapılacağı nasıl kodlama yapılması gerektiği yeni bilgilerin
hangi ön öğrenmelere birleştirileceği konularında ipuçları
verilmelidir.
En iyi yol gösterme stratejisi, her adımda biraz yardım
vererek ilerlemedir. Bu suretle, her öğrenci ihtiyacı kadar
destek alma imkanına sahip olur. Hızlı öğrenene bir tek,
yavaş öğrenene ise birkaç örnek yeterli olabilir. Öğrenciye
ipuçları verilerek öğrencinin bilgiyi kendisinin bulması
sağlanmalıdır. Böylece öğrenme kalıcı olacaktır.
6. Davranışı Ortaya Çıkarma
• Öğrenciye yeni davranışlar öğretildikten sonra bu
davranışın ne derece kazandıklarının yoklanması
gerekmektedir. Öğrenciye yazılı sözlü sorular
sorarak davranışı test edilmelidir. Konuyu
kavradığı hissedilen öğrenciye yap, çiz, söyle gibi
ifadelerle öğrendiği davranışa dönüştürülmesi
istenir. Böylece öğrencinin kendisini de görmesi
sağlanmış olur.Öğrencilerde kazandırılmak
istenen davranış gözlenmese öğretim ortamı
zenginleştirilmeli öğrenciye yeni ipuçları
verilmelidir.
7. Dönüt-Düzeltme Verme
• Bu aşamada öğrencinin kazanması gereken davranış ne ise onu
yapması beklenir. Öğrenci gösterdiği davranışın doğruluğu hakkında
bilgi almak ister. Öğrenci gösterdiği davranışın doğru olduğunu
öğrenirse davranışı pekiştirir ve öğrenmeye karşı güdüsü artar.
Davranışın yanlış olduğunu öğrenirse hatasını düzeltir ve o davranışı
bir daha tekrarlamamaya özen gösterir. Öğrencinin kazanması
gereken davranış ne ise onu yapması beklenir.
Örneğin " 250 kg. kivi 500 TL. ise bir kg. kivi ne kadardır ?” diye bir
soru sorulduğunda; verilecek cevapla hem kesirlerle ilgili bilgi
(davranışlar) hem de kilogramın alt birimleri ile ilgili bilgi ortaya
çıkarılmış olur. Geribildirim verilmesinde standart yoktur.
Geribildirim baş sallama, mimik hareketleri, gülümseme, kabul
anlamında söz söyleme gibi değişik şekillerde verilebilir.
8. Değerlendirme
• Öğrenmenin sonunda her bir öğrencinin istendik
davranışı ne derecede kazandığının belirlenmesi
gerekir. Öğretimsel olayların verimliliğini
değerlendirmek için beklenen hedeflerin gerçekleşip
gerçekleşmediği sınanmalıdır.
Yapılan değerlendirmeler sonucunda öğrenmenin ne
derece gerçekleştiği gözlenir ve öğrenciler sonuçlar
hakkında bilgi verilerek gerekirse tamamlama eğitimi
yapılır. Değerlendirme öğrencilerin düşünme, anlama,
sorgulama, ilişki kurma, analiz-sentez yapma be-
cerilerini geliştirme düzeyini ölçmek için yapılmaktadır.
Değerlendirme sonunda öğrenciler arasında
karşılaştırma yapılmamalıdır.
9. Öğrenilenlerin Kalıcılığının ve
Transferinin Sağlanması
• Bir konuda uzmanlığı geliştirmek için yeni
bilgilerin başka alanlara da uygulanması gerekir.
Öğrenmenin ilk oluşumundan hemen sonra,
öğrenciye öğrenmeyi güçleştirici
nitelikte alıştırma, örneklendirme, proje vb.
ödevler verilmelidir. Öğrenilen davranışların
aralıklı olarak tekrar edilmesi kalıcılığı büyük
oranda etkiler. Öğrenilenlerin başka alanlara
geçişini sağlamak için öğrenilenlerin yeni
durumlarda kullanılması, öğrencilerin
problemlerle karşı karşıya bırakılması yararlı olur.
SONUÇ
• Gagne’ye göre öğretim basitten karmaşığa doğru aşamalı bir sırada
yapılmalıdır. Burada önemli olan öğretim sonunda ulaşılması gereken
hedefi belirlemek ve öğretim etkinliklerini ona göre düzenlemektir. Bu
görüşe göre en sonunda ulaşılması istenen amacı en başa ve ona ulaşmak
için diğer alt amaçları hiyerarşik bir şekilde basitten karmaşığa doğru
sıralamak en önemli noktadır.
Gagne’ye göre okul öğrenmelerinde en çok kullanılan öğrenme türleri ayırt
ederek
öğrenme, kavram öğrenme, kural öğrenme ve problem çözmedir.
Öğretmenler ders içi etkinliklerini planlarken önce konu ile ilgili temel
amacı belirlemeli, konuyu alt amaçlara ayırmalı ve öğrencilerin bu sekizli
hiyerarşideki yerini belirleyerek öğretimi buna göre planlamalıdır.
Gagne’ye göre öğretimin amacı, öğrencilerin problem çözme becerilerinin
üst seviyeye çıkartılmasıdır.
Gagne’ye göre öğrenme, dışsal uyaranların bilişsel süreçlerle
yapılandırılmasına bağlı bir işlemdir.
Bellek Destekleyici Stratejileri
• 1.Loci yöntemi
• Romalılar devrinde, rhetorik(etkili konuşma)
öğretimi sırasında bellek destekleyici
yöntemlerinden biri olan loci yöntemi öğretilir.
Bu yöntemle konuşmanın belli bölümlerini
kafasında odasındaki belli yerlere yerleştirir.
Konuşma sırasında da o yerleri hatırlayıp
konuşmaya sorunsuz devam edilir.
2.Kodlama ve Örgütleme
• Bu yöntem Blezza tarafından ortaya
çıkarılmıştır. Blezza’ya göre çok tekrar edilse
bile bazı bilgiler unutulur, kolay hatırlamak için
ise kodlama yapmak gerekir. Kodlama, bilginin
belleğe yerleştirilme süreci örgütleme ise,
bilginin başka bilgiler ile işlenerek anlamlı hale
getirilmesidir.
3.Bağlantı(Zincirleme) Yöntemi
• Bu yöntemde kalıcı olması istenilen bilgiler,
birbiriyle bağlantılı olacak şekilde bir öyküye
dönüştürülür.
• Örneğin yüzey alanı daraldıkça basınç artar
bilgisini öyküleştirelim.
• “Öğretmenin ince topuklu ayakkabı giymişti
yanlışlıkla ayağıma bastı ve basıncı çok fazla
hissettim. Arkadaşım spor ayakkabısıyla bastı
çok fazla basınç hissetmemiştim”
4.Askı Sözcük Yöntemi
• Bu yöntem yeni bilgiyle iyi bilenen kolay bilgiyi
ilişkilendirmektir. Özellikle sıralı öğrenilmesi
gereken bilgilerde oldukça işe yarar yöntem
olduğu söylenir.
• Örneğin sayıları öğrenme de “mini mini birler
çalışkan ikiler tembel üçler…”
• 5.Anahtar Sözcük
• Bu yöntem bilinmeyen kelimeleri bilinen
kelimelere benzetilmesiyle oluşuyor. Yabancı dil
öğrenirken daha etkili oluyor.
• Örneğin “ Sivilceni scar (yara izi) san iz kalır.”
5.Anahtar Sözcük
• Bu yöntem bilinmeyen kelimeleri bilinen
kelimelere benzetilmesiyle oluşuyor. Yabancı
dil öğrenirken daha etkili oluyor.
• Örneğin “ Sivilceni scar (yara izi) san iz kalır.”
6.Akronim
• Sıralama gerekmeyen öğrenmelerde baş
harflerden faydalanarak bir kelime üretmektir.
• Örneğin; Doğalgaz termik santraller “OHA”
• Ovaakça
• Hamitabat
• Ambarlı
7.Kafiye Oluşturma
• Birbiriyle uyumlu kelimelerle oluşturulan bir
yöntemdir.
• Örneğin; “İsveç Norveç Danimarka
• Türkiye’nin başkent Ankara”

More Related Content

PPTX
1 - Öğrenme ve Öğretim Kuramları - Meryem Gürbüz
PPT
Ausubel gagne
PPTX
Kuramlar
PPTX
Yansıtıcı öğretim
PPTX
Yansitici öğrenme
PPT
Yapilandirmacilik
PPT
Yapilandirmacilik
PPT
öZel öğreti̇m yöntemleri̇
1 - Öğrenme ve Öğretim Kuramları - Meryem Gürbüz
Ausubel gagne
Kuramlar
Yansıtıcı öğretim
Yansitici öğrenme
Yapilandirmacilik
Yapilandirmacilik
öZel öğreti̇m yöntemleri̇

What's hot (20)

PPT
Ozelogretim
PPT
Yapılandırmacı Eğitim
PPTX
Kuramlar
DOC
öğRetme öğRenme Yaklasimlari
PPTX
Öğretim Durumları Modeli-R. Gagne
PPT
Yapilandirmaci yaklasim22222
PPTX
Yapilandirmacilik ve öğrenme halkasi
PPTX
Açık ve Uzaktan Öğrenme Kuramlar
PPTX
Yapılandırmacılık
PPT
Öğretimde Yeni Yaklaşımlar
PPTX
Yapisalci öğrenme kurami enes türk o.
PPT
öGrenme stratejıleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
PDF
Öğrenme ve Öğretim Kuramları
PPT
Bto418 1_Yansıtıcı Düşünme, Yansıtıcı Günlükler
PPT
Yansıtıcı öğrenme
PDF
Kuramsal dayanaklar2
PPT
Banu hoca strateji̇ler slayti
PPTX
Öğretim Yöntemleri
PPT
öğRetim yöntemleri
PPT
öğretim yöntem ve teknikleri
Ozelogretim
Yapılandırmacı Eğitim
Kuramlar
öğRetme öğRenme Yaklasimlari
Öğretim Durumları Modeli-R. Gagne
Yapilandirmaci yaklasim22222
Yapilandirmacilik ve öğrenme halkasi
Açık ve Uzaktan Öğrenme Kuramlar
Yapılandırmacılık
Öğretimde Yeni Yaklaşımlar
Yapisalci öğrenme kurami enes türk o.
öGrenme stratejıleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Öğrenme ve Öğretim Kuramları
Bto418 1_Yansıtıcı Düşünme, Yansıtıcı Günlükler
Yansıtıcı öğrenme
Kuramsal dayanaklar2
Banu hoca strateji̇ler slayti
Öğretim Yöntemleri
öğRetim yöntemleri
öğretim yöntem ve teknikleri
Ad

Similar to 1)kuramlar (20)

PPTX
Yeni microsoft power point
PPT
Bloom taksonomi
PPT
Içerik birmler
PPTX
gagne 9 adım kuramı.pptx
PPTX
Öğrenme ve Öğretim Kuramları
PPTX
GAGNE 9 ADIM KURAMI NURCAN YALÇIN TUNCER DOÇ.DR.AGAH TUĞRUL KORUCU.pptx
PPTX
Öğretim Teknolojileri 1.pptx
PPTX
gagne 9 adım kuramı.pptx
PDF
öğretim teknolojileri, GAGNENİN 9 ADIMLI KURAMI.pdf
PPT
GAGNENİN 9 KURAMI.ppt
PPTX
Öğrenme ve Öğretmede Kullanılan Bazı Kuramlar
PPTX
Kuramlar slayt
PDF
GAGNENİN 9 ADIMLI KURAMI.pdf
PPTX
Açık ve Uzaktan Öğrenme
PDF
GAGNENİN 9 ADIMLI KURAMI.pdf
PPTX
Yeni Microsoft PowerPoint Sunusu (9).pptx
PPTX
gagne .pptx
PPTX
gagne .pptx
PPTX
GAGNE_9_ADIM_KURAMI[1].pptx
Yeni microsoft power point
Bloom taksonomi
Içerik birmler
gagne 9 adım kuramı.pptx
Öğrenme ve Öğretim Kuramları
GAGNE 9 ADIM KURAMI NURCAN YALÇIN TUNCER DOÇ.DR.AGAH TUĞRUL KORUCU.pptx
Öğretim Teknolojileri 1.pptx
gagne 9 adım kuramı.pptx
öğretim teknolojileri, GAGNENİN 9 ADIMLI KURAMI.pdf
GAGNENİN 9 KURAMI.ppt
Öğrenme ve Öğretmede Kullanılan Bazı Kuramlar
Kuramlar slayt
GAGNENİN 9 ADIMLI KURAMI.pdf
Açık ve Uzaktan Öğrenme
GAGNENİN 9 ADIMLI KURAMI.pdf
Yeni Microsoft PowerPoint Sunusu (9).pptx
gagne .pptx
gagne .pptx
GAGNE_9_ADIM_KURAMI[1].pptx
Ad

More from ERENCEEN (7)

PPTX
PPTX
Öğretim Tasarım Modelleri
PPTX
PPTX
PPTX
PPTX
PPTX
Açık ve Uzaktan Öğretimde Öğreten ve Öğrenen Rolleri
Öğretim Tasarım Modelleri
Açık ve Uzaktan Öğretimde Öğreten ve Öğrenen Rolleri

1)kuramlar

  • 1. Ders:Açık Ve Uzaktan Öğrenme Hazırlayan:Eren CEŞEN KONU:KURAMLAR DANIŞMAN:DOÇ. DR. AGAH TUĞRUL KORUCU
  • 2. A. PAIVO’NUN İKİLİ KODLAMA KURAMI Allan Paivio (1971) tarafından geliştirilen İkili Kodlama Kuramı, birbirinde yapısal ve işlevsel yönden farklı iki bilişsel alt-sistemle ilgilidir. İmgelem sistemi sözel olmayan nesnelerin, sözel sistem ise dile ilişkin olguların bellekte temsili ve işlenilmesi ile ilgilenirler. Paivio öğrenmede somut kelimelerin hem sözel hem de imgelem sisteminde temsil edilebilmesi olasılıkları nedeniyle, soyut kelimelere kıyasla daha avantajlı durumda olduklarını savunmuştur. Destekleyici kanıtlar, kurama karşı sunulan eleştirilerle birlikte sunulmaktadır
  • 3. • Bilgi-işleme sürecine ilişkin araştırmalarda, sözel bilişsel süreçlere ağırlık verilmesi, sözel olmayan bilişsel süreçlerin ihmaliyle sonuçlanmıştır. Geçen yüzyılın ilk yarısında nadiren yürütülen imgelem (imagery) çalışmaları, araştırma yöntemlerinin öznelliği nedeniyle eleştiriler almış ve davranışçı akımın gölgesinde kalmaktan kurtulamamıştır (Paivio, 1986). 1960’lı yılların sonlarında davranışçılığın etkilerinden sıyrılmaya başlayan psikoloji araştırmaları, bilişsel süreçlerin araştırılması üzerinde yoğunlaşmıştır. Paivio’nun 1960’lı yıllarda başlattığı çalışmalar, otuz yıllık bir çalışma süreci sonunda, sözel ve sözel olmayan bilişsel süreçlere eşit ağırlık veren İkili Kodlama Kuramı’nın (İKK) geliştirilmesiyle sonuçlanmıştır. İkili Kodlama Kuramı (İKK) belleğin biri dili diğeri ise sözel olmayan algıları temsil eden ve işleyen, iki alt bilişsel sistemden oluştuğunu varsaymaktadır. Bilgisayarla öğretim olanaklarının artması ve bilgisayarın yaygın kullanılmaya başlaması, çok ortamlı öğrenmeyle birlikte
  • 4. • yeniden gündeme getirmiştir. İKK veya bu kurama dayanan kuramlar çerçevesinde çok ortamlı öğrenme konusunda pek çok araştırma yapılmıştır. Bellek destekleyiciler, problem- çözme, kavram öğrenme, dil öğrenme ve çok ortamlı öğrenme gibi alanlarda yapılan çalışma sonuçları kuramın varsayımlarını destekler niteliktedir. Son yıllarda nörofizyoloji alanındaki araştırmalardan elde edilen bulgular da İKK’nda öngörülen bilişsel yapıyı doğrular niteliktedir. Kuramı destekleyen araştırma sonuçları, kurama verilen önemi artırmıştır.
  • 5. KURAMIN GELİŞİMİ Lisansüstü çalışmalarına 1954’de McGill Üniversitesi’nde danışmanı Dr. Wallace Lambert ile başlayan Paivio’nun ilk araştırmaları ikidillilikte bilişsel işlemlerle (bilingual processing) ilgilidir. Dil öğrenmede çağrışım (associative habit view of language behaviour) varsayımına göre sıfatların isimlerden önce yer alması öğrenmeyi olumlu etkilemektedir. Çağrışım çiftlerini öğrenmede sıfat-isim sıralamasının etkili olduğu varsayımına şüpheyle bakan Lambert ve Paivio, sıfat-isim ve isim-sıfat dizilerinin hatırlama açısından farklarını incelemişlerdir (1956). Araştırma sonuçlarına göre çağrışım çiftlerini öğrenmede isim- sıfat sıralaması, sıfat-isim sıralamasından daha etkilidir. Paivio isimlerin sıfatlardan daha somut olduğunu, bu nedenle isimlerin bellekteki ilgili sıfatların hatırlanmasında destekleyici birim (memory pegs) olarak kullanılabileceğini ileri sürmüştür.
  • 6. KURAMDA ÖNGÖRÜLEN BİLİŞSEL YAPI VE SÜREÇLER • İkili Kodlama kuramında bilişsel yapı kavramı, sözel ve sözel olmayan çevresel nesne ve olayları temsil eden bilişsel bilgi birimleri bütününü ifade etmektedir. Bilişsel işlemler, bilişsel yapı içinde yer alan etkinleştirme, kodlama, geri çağırma, ayrıntılama, düzenleme/örgütleme, kontrol etme gibi işlevleri ifade etmektedir. Bilişsel süreç bütün oluşturabilecek bilişsel işlemler dizisi veya işlemler bütünü olarak tanımlanabilir. Birim ise bilişsel yapı içindeki en küçük bilgi taşıdır. Birim algılandığı duyu kanalına veya içinde yer aldığı alt-sisteme göre farklı (sözel ve imgesel birim) adlar alabilir. İmgesel ve sözel temsiller birbirini tamamlayan ve birbirini destekleyen birimlerdir. Kuram her ne kadar insanın biyolojik-evrimsel gelişiminin bir ürünü olarak genel bilişsel yapı ve süreçlere ilişkin olsa da, kuramın odak noktası bireysel deneyimler olarak belirlenmiştir. İnsan beyni biyolojik evrimin bir ürünü olarak kendi türüne ait yapısal ve işlevsel özellikleri taşımaktadır.
  • 7. GAGNENİN 9 ADIMLI KURAMI • Robert Gagne en çok kendisine ait olan öğretimin dokuz durumu ile tanınır. 1916 yılında doğdu. 1940 da Brows Üniversitesi Psikoloji bölümünden Profesör Dr. Ünvanını aldıktan sonra Persilvanya Devlet Üniversitesinin Connecticut kız kolejinde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Gagne 1960’lı yıllarda yeni davranışçı akımın temsilcilerinden biri olarak kabul edilmekle birlikte, sonraki yıllarda bilgiyi işleme kuramcılarının öncülerinden biri olmuş, davranışçı yaklaşımın ilkeleri ile bilgi işlem süreci yaklaşımının ilkelerini birleştirmiştir. Gagne öğrenmeyi hem ürün hem de süreç olarak ele almıştır. Gagne’ye göre öğrenme, gözlenebilir davranışlardan dolaylı olarak anlaşılır ve öğrenme beyinde gerçekleşir.
  • 8. Gagne’nin Öğretim Modeli • 1- Dikkati çekme 2- Öğrenciyi dersin hedeflerinden haberdar etme 3- Ön bilgilerin hatırlatılması 4- Uyarıcı materyalin sunulması 5- Öğrenciye yol gösterme(rehberlik etme) 6- Davranışı ortaya çıkarma 7- Dönüt-Düzeltme verme 8- Değerlendirme 9- Öğrenilenlerin kalıcılığının ve transferinin sağlanması
  • 9. 1.Dikkati Çekme • Öğrenmenin en iyi şekilde gerçekleşmesi için öğrencinin dikkatini çekecek materyaller tasarlanmalıdır. Öğretmen bu hedef doğrultusunda görsel(resim, film vb) ve sözel(fıkra vb) unsurlardan yararlanabilir. İnsanların çoğu biranda tek bir konuya odaklanabilmektedir. Bundan dolayı öğrencinin tüm dikkati öğretilecek konu üzerine yoğunlaştırılmalıdır. Bunuda öğrencinin dikkatini çekecek yeni materyaller kullanarak yapabilir. Öğrenciler hakkında bilgiler edinip onların dikkatinin dağılmaması için onların ilgisini çekecek sorular yöneltilmeli ve onlarında konuya ortak edip soru ve görüşlerini dile getirmesi sağlanmalıdır. Böylece öğrenme en iyi şekilde gerçekleşecektir.
  • 10. 2.Öğrenciyi Dersin Hedeflerinden Haberdar Etme • Öğretmenin öğretime başlamadan önce öğrencilere dersin içeriği hakkında genel bir bilgi verilmelidir. Böylece öğrenci ne öğrenmesi gerektiği hakkında güdülenmiş olur ve konu dışına çıkmaktan kurtulur. Derste neyin öğrenilmesi gerektiği hakkında az çok bilgi edinmiş olur ve ona göre kendini odaklar. Böylece dersi kavram çatışmasına düşmeden daha kısa zamanda öğrenir. Hedefin önceden duyulması, yönetim mekanizmasını harekete geçirir ve beklentilerin oluşmasına yardımcı olur. Öğrencinin derste ulaşacağı hedefleri bilmesi bu hedeflere ulaşmak için hangi yöntem ve teknikleri uygulayacağını kafasında tasarlar.
  • 11. 3. Ön Bilgilerin Hatırlatılması • Öğretilen konuların kısa süreli bellekteki bilgilerin uzun süreli belleğe anlamlı bir şekilde kodlanabilmesi için önbilgilerle anlamlandırılması gerekir. Bunun için öğrenciye bilgi verilmeden önce ön bilgilerin ortaya çıkarılması sağlanmalıdır. Böylece öğrenci daha kolay neden sonuç ilişkisi kurabilir. Öğretmen, öğrencilerin daha önce kazanmış oldukları bilgileri soru sorarak, açıklama yaptırarak, tartışarak ortaya çıkarabilir. Bu yöntemle öğrenme daha hızlı ve kolay gerçekleşir.
  • 12. 4. Uyarıcı Materyalin Sunulması • Dersin içeriğini sunarken daha etkili ve daha verimli bir öğretim sağlamak için stratejilerin kullanılması gerekir. Öğrenciyi hedefe ulaştıracak materyaller doğru seçilmelidir. Bu materyaller öğrenmeyi kolaylaştıracak cinste olmalıdır. Öğrenci böylelikle sunulan önbilgilerle karşılaştırır, anlamlandırır ve uzun süreli belleğe kodlamaya çalışır. Materyalin düzenlenmesinde öğrenci grubunun gelişim özellikleri ve sınıf düzeyleri çok etkili bir rol oynar. “sınıf düzeyi” denilen kavram uyarıcı durumlarının düzenlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütlerden biridir.
  • 13. 5. Öğrenciye Yol Gösterme(Rehberlik Etme) • Öğrenciye yol gösterme öğrenme açısından oldukça önemlidir. Öğrenme ortamında öğrencilerin yanlış davranışlar kazanmaması ve başarılı olmalarının sağlanması için onlara rehberlik edilmesi gerekir. Bunun için öğrenciye neyi nerede ne zaman ne şekilde yapılacağı nasıl kodlama yapılması gerektiği yeni bilgilerin hangi ön öğrenmelere birleştirileceği konularında ipuçları verilmelidir. En iyi yol gösterme stratejisi, her adımda biraz yardım vererek ilerlemedir. Bu suretle, her öğrenci ihtiyacı kadar destek alma imkanına sahip olur. Hızlı öğrenene bir tek, yavaş öğrenene ise birkaç örnek yeterli olabilir. Öğrenciye ipuçları verilerek öğrencinin bilgiyi kendisinin bulması sağlanmalıdır. Böylece öğrenme kalıcı olacaktır.
  • 14. 6. Davranışı Ortaya Çıkarma • Öğrenciye yeni davranışlar öğretildikten sonra bu davranışın ne derece kazandıklarının yoklanması gerekmektedir. Öğrenciye yazılı sözlü sorular sorarak davranışı test edilmelidir. Konuyu kavradığı hissedilen öğrenciye yap, çiz, söyle gibi ifadelerle öğrendiği davranışa dönüştürülmesi istenir. Böylece öğrencinin kendisini de görmesi sağlanmış olur.Öğrencilerde kazandırılmak istenen davranış gözlenmese öğretim ortamı zenginleştirilmeli öğrenciye yeni ipuçları verilmelidir.
  • 15. 7. Dönüt-Düzeltme Verme • Bu aşamada öğrencinin kazanması gereken davranış ne ise onu yapması beklenir. Öğrenci gösterdiği davranışın doğruluğu hakkında bilgi almak ister. Öğrenci gösterdiği davranışın doğru olduğunu öğrenirse davranışı pekiştirir ve öğrenmeye karşı güdüsü artar. Davranışın yanlış olduğunu öğrenirse hatasını düzeltir ve o davranışı bir daha tekrarlamamaya özen gösterir. Öğrencinin kazanması gereken davranış ne ise onu yapması beklenir. Örneğin " 250 kg. kivi 500 TL. ise bir kg. kivi ne kadardır ?” diye bir soru sorulduğunda; verilecek cevapla hem kesirlerle ilgili bilgi (davranışlar) hem de kilogramın alt birimleri ile ilgili bilgi ortaya çıkarılmış olur. Geribildirim verilmesinde standart yoktur. Geribildirim baş sallama, mimik hareketleri, gülümseme, kabul anlamında söz söyleme gibi değişik şekillerde verilebilir.
  • 16. 8. Değerlendirme • Öğrenmenin sonunda her bir öğrencinin istendik davranışı ne derecede kazandığının belirlenmesi gerekir. Öğretimsel olayların verimliliğini değerlendirmek için beklenen hedeflerin gerçekleşip gerçekleşmediği sınanmalıdır. Yapılan değerlendirmeler sonucunda öğrenmenin ne derece gerçekleştiği gözlenir ve öğrenciler sonuçlar hakkında bilgi verilerek gerekirse tamamlama eğitimi yapılır. Değerlendirme öğrencilerin düşünme, anlama, sorgulama, ilişki kurma, analiz-sentez yapma be- cerilerini geliştirme düzeyini ölçmek için yapılmaktadır. Değerlendirme sonunda öğrenciler arasında karşılaştırma yapılmamalıdır.
  • 17. 9. Öğrenilenlerin Kalıcılığının ve Transferinin Sağlanması • Bir konuda uzmanlığı geliştirmek için yeni bilgilerin başka alanlara da uygulanması gerekir. Öğrenmenin ilk oluşumundan hemen sonra, öğrenciye öğrenmeyi güçleştirici nitelikte alıştırma, örneklendirme, proje vb. ödevler verilmelidir. Öğrenilen davranışların aralıklı olarak tekrar edilmesi kalıcılığı büyük oranda etkiler. Öğrenilenlerin başka alanlara geçişini sağlamak için öğrenilenlerin yeni durumlarda kullanılması, öğrencilerin problemlerle karşı karşıya bırakılması yararlı olur.
  • 18. SONUÇ • Gagne’ye göre öğretim basitten karmaşığa doğru aşamalı bir sırada yapılmalıdır. Burada önemli olan öğretim sonunda ulaşılması gereken hedefi belirlemek ve öğretim etkinliklerini ona göre düzenlemektir. Bu görüşe göre en sonunda ulaşılması istenen amacı en başa ve ona ulaşmak için diğer alt amaçları hiyerarşik bir şekilde basitten karmaşığa doğru sıralamak en önemli noktadır. Gagne’ye göre okul öğrenmelerinde en çok kullanılan öğrenme türleri ayırt ederek öğrenme, kavram öğrenme, kural öğrenme ve problem çözmedir. Öğretmenler ders içi etkinliklerini planlarken önce konu ile ilgili temel amacı belirlemeli, konuyu alt amaçlara ayırmalı ve öğrencilerin bu sekizli hiyerarşideki yerini belirleyerek öğretimi buna göre planlamalıdır. Gagne’ye göre öğretimin amacı, öğrencilerin problem çözme becerilerinin üst seviyeye çıkartılmasıdır. Gagne’ye göre öğrenme, dışsal uyaranların bilişsel süreçlerle yapılandırılmasına bağlı bir işlemdir.
  • 19. Bellek Destekleyici Stratejileri • 1.Loci yöntemi • Romalılar devrinde, rhetorik(etkili konuşma) öğretimi sırasında bellek destekleyici yöntemlerinden biri olan loci yöntemi öğretilir. Bu yöntemle konuşmanın belli bölümlerini kafasında odasındaki belli yerlere yerleştirir. Konuşma sırasında da o yerleri hatırlayıp konuşmaya sorunsuz devam edilir.
  • 20. 2.Kodlama ve Örgütleme • Bu yöntem Blezza tarafından ortaya çıkarılmıştır. Blezza’ya göre çok tekrar edilse bile bazı bilgiler unutulur, kolay hatırlamak için ise kodlama yapmak gerekir. Kodlama, bilginin belleğe yerleştirilme süreci örgütleme ise, bilginin başka bilgiler ile işlenerek anlamlı hale getirilmesidir.
  • 21. 3.Bağlantı(Zincirleme) Yöntemi • Bu yöntemde kalıcı olması istenilen bilgiler, birbiriyle bağlantılı olacak şekilde bir öyküye dönüştürülür. • Örneğin yüzey alanı daraldıkça basınç artar bilgisini öyküleştirelim. • “Öğretmenin ince topuklu ayakkabı giymişti yanlışlıkla ayağıma bastı ve basıncı çok fazla hissettim. Arkadaşım spor ayakkabısıyla bastı çok fazla basınç hissetmemiştim”
  • 22. 4.Askı Sözcük Yöntemi • Bu yöntem yeni bilgiyle iyi bilenen kolay bilgiyi ilişkilendirmektir. Özellikle sıralı öğrenilmesi gereken bilgilerde oldukça işe yarar yöntem olduğu söylenir. • Örneğin sayıları öğrenme de “mini mini birler çalışkan ikiler tembel üçler…” • 5.Anahtar Sözcük • Bu yöntem bilinmeyen kelimeleri bilinen kelimelere benzetilmesiyle oluşuyor. Yabancı dil öğrenirken daha etkili oluyor. • Örneğin “ Sivilceni scar (yara izi) san iz kalır.”
  • 23. 5.Anahtar Sözcük • Bu yöntem bilinmeyen kelimeleri bilinen kelimelere benzetilmesiyle oluşuyor. Yabancı dil öğrenirken daha etkili oluyor. • Örneğin “ Sivilceni scar (yara izi) san iz kalır.”
  • 24. 6.Akronim • Sıralama gerekmeyen öğrenmelerde baş harflerden faydalanarak bir kelime üretmektir. • Örneğin; Doğalgaz termik santraller “OHA” • Ovaakça • Hamitabat • Ambarlı
  • 25. 7.Kafiye Oluşturma • Birbiriyle uyumlu kelimelerle oluşturulan bir yöntemdir. • Örneğin; “İsveç Norveç Danimarka • Türkiye’nin başkent Ankara”